İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin’deki polisevi saldırısı konusunda, “Bu aksiyon, Amerika merkezli bir aksiyondur. Bu aksiyonu gerçekleştirenler, Münbiç’ten hareket ettiler.” dedi.
Soylu, AK Parti Giresun Vilayet Başkanlığınca, Gümrük Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda düzenlenen Genişletilmiş Vilayet Müşavere Toplantısı’nda, terörle uğraşta Türkiye’nin çok kıymetli bir noktaya geldiğini belirterek şöyle devam etti:
“Geçen hafta başında şehidimizin kahramanca çabası, gazimizin kahramanca uğraşıyla 2 teröristin hem vurulması ondan sonra da o ila cehenneme zümera, cehennemin tabanına kadar gittikleri o aksiyonda neredeyse… CHP’liler dün akşam tweet atmışlar, ‘Türkiye’nin sokakları terör doldu.’ diye. ‘Terör doldu.’, seviniyorlar. PKK’nın her aksiyonu ‘Aman bir istikrarsızlık olsun, aman şöyle olsun, aman bu türlü olsun.’ CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun o avanelerine söylüyorum buradan, PKK’nın aksiyonlarını sizin sevindirecek noktaya getirmeden onları yerin yedi kat tabanına gömmeyenler namerttir.”
Bakan Soylu, “6 yıldır, 15 Temmuz’dan sonra bir tane aksiyon, onun da arkadaşlarımız hakkını verdiler, onu da söyleyeyim. Bu hareket, Amerika merkezli bir aksiyondur.” diye konuştu.
Soylu, teröristlerin aksiyon öncesinde yaptıklarına ait, şu bilgileri paylaştı:
“Bu hareketi gerçekleştirenler, Münbiç’ten hareket ettiler. Aksiyondan evvelki akşam saat 20.00 prestijiyle tam 12-13 saat paramotorla, paraşütlü motor var ya, motorlu paraşüt. Motorlu paraşütle bir arada Tarsus’a geldiler. Tarsus’ta kıyıya yakın bir yere indiler, sabah saat 10.00’a hakikat. Ondan sonra akşama kadar orada kaldılar ve oradan yürüyerek sonra birilerinin otomobillerine binerek, olağan vatandaşların, onlar da insaniyet namına götürmüşler ve ondan sonra hareketi gerçekleştirdiler. Ben 6 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum, birinci sefer Amerika tarafından bizden bir şey istendi, Emniyet Genel Müdürlüğümüzden ve istihbarat birimlerimizden, ‘Şu hareket yapan silahların seri numaralarını sizden istiyoruz.’ Dün. Neden istediler? Bizim arkadaşlarımız da onlara çok hoş bir karşılık verdi, İstihbarat Teşkilatımız. ‘Siz birinci evvel PKK’ya gönderdiğiniz silahların seri numaralarını bize gönderin, biz ondan sonra size göndeririz.’ diye.”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksiyondan sonra iki gün sustuğunu söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
“Neden sustu? Zira ona Cemil Bayık’tan, Murat Karayılan’dan bir dayanak gelmedi. Sonra dedi ki iki gün sonra, ne vakit PKK bunlar birisi Suriyeli diyor kurnazlık yapıyorlar, nasıl olsa tespit edilemez, tamam mı? ‘Birisi Suriyeli, bunlar o dediğiniz terörist değildir, e o dediğiniz terörist bizim yanımızda vazifesinin başındadır.’ Çabucak atladı. Dedi ki ‘O terörist değilmiş.’ E madem onun kelamına inanıyorsun, madem bir terör örgütünün kelamına inanıyorsun, sen bizi avanak mı zannediyorsun. O terör örgütü diyor ki ‘O bizim yanımızda, vazifemizin başındadır.’ Pekala o isim nerede? Bu ortada parmak izi çıktı, teşhis edenler var. Elbette ki bu tertibin, parmak iziyle birlikte sonuna kadar takipçisi olacak bir hadiseyi de ortaya koyuyoruz.”
Soylu, PKK ve terör örgütlerinin ocak ayından itibaren toplam 126 hareket gerçekleştirmek istediğini vurgulayarak “Bunların yalnızca 13’ü canlı bombaydı, motamot böyleydi. Onların hepsini engelledik. Yaklaşık 10 harekete gitmek üzere alınmışlardı. Başkaları de aksiyon hazırlıkları içerisinde bu olayların engellenmesini sağlandı.” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması
CHP Kılıçdaroğlu, Mersin’deki terör akınıyla ilgili toplumsal medya hesabından şu tabirleri kullanmıştı:
“İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna karşın, tam 2 gündür palavra söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Meğer ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile palavra söylediniz. Artık çıkın ve teröriste ilişkin DNA raporunu açıklayın, bu millet bir defa ağzınızdan gerçek bir şey duysun. Başsavcıya evraka el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o belgeyi gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz!”
Kılıçdaroğlu, taarruz sonrası ise şu bildirisi paylaşmıştı:
“Mersin’de polisevine yönelik alçakça düzenlenen terör atağında şehit olan polis memurumuza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır, yaralanan polis memurumuza ve vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor; terörü bir defa daha lanetliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!”