AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen AK Parti 30. İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kampın, AK Parti için büyük bir gelenek olduğunu söz eden Çelik, bakanlar, bakan yardımcıları, Merkez Karar İdare Şurası’nın asil ve yedek üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte belirlenmiş gündem üzerinden kapsamlı bir halde geçildiğini belirtti.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının akabinde birinci olarak parti çalışmalarına ait kapsamlı bir oturum gerçekleştirildiğini ve çalışmaların ele alındığını söyledi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının akabinde birinci olarak parti çalışmalarına ait kapsamlı bir oturum gerçekleştirildiğini ve çalışmaların ele alındığını söyledi.
Milletvekilleriyle hem parti hem Meclis çalışmalarının paylaşılmasının yeni periyodun değerli bir yol haritasını ortaya çıkardığını lisana getiren Çelik, “Bu çerçevede hem teşkilatlarımızla milletvekillerimiz ve başka yetkili heyetlerimizin üyeleri ortasındaki bağların yeni devirde nasıl bir performansa kavuşturulması gerektiği, hangi çalışmaların yapılması gerektiği değerlendirilmiş oldu.” diye konuştu.
Çelik, TBMM’deki çalışmalarının da kampta ele alındığını belirterek, “Yaşadığımız süreçle ilgili olarak çeşitli siyasi tartışmalarla ilgili olarak çıkarılması gereken dersler, yapılan değerlendirmeler, farkındalık üretilmesi gereken hususlarda da kapsamlı bir görüş alışverişi oldu. Bu olağan uzun bir oturum olarak gerçekleşti. Daha sonrasında biraz önce bitti, moderatörlüğünü benim yaptığım dış siyaset ve güvenlik oturumunu gerçekleştirdik. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu dış siyasetin, iç güvenliğin, dış güvenliğin ve hudut güvenliğinin ülkemize dönük tehditlerin kıymetlendirilmesi bakımından kapsamlı sunumlar yaptılar.” tabirlerini kullandı.
Güvenlik probleminin yalnızca terör konusundan ibaret olmadığını vurgulayan Çelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Uyuşturucuyla çaban birçok hususa kadar göçmen probleminin kapsamlı bir formda ele alındığı, kamuoyunda sorulan sorulara gerçekçi yanıtların bulunduğu ve önümüzdeki periyottaki planlamaların tartışıldığı bir tablo ortaya çıktı. Geçmiş periyotlarda Türkiye’nin masada olduğu vakitlerde alanda olmadığı devirler olurdu. Türkiye’nin alanda olduğu devirlerde masada olmadığı devirler olurdu. Aslında bu da bir çeşit bir vesayet yazılımının sonucu olarak gündeme gelirdi. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Başbakanlığından itibaren bu yazılımın demokratik bir yazılıma dönüşmesi için de siyasi hareketimiz Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde büyük bir ihtilal gerçekleştirmiştir. Bugün görüldüğü üzere birebir anda masa ile sahayı birbirine alternatif, birbirine zıt ögeler olarak görmeyen birebir anda hem masada hem alanda olabilen bir kapasite siyasetin uyumundan legal siyasetin talimatları çerçevesinde tesirli bir formda ortaya çıkabilmektedir.”
İktisatla ilgili değerlendirmeler yapılıyor
Çelik, toplantıda, iktisatla ilgili kapsamlı bir değerlendirmenin yapılacağını lisana getirerek, “Bu çerçevede milletvekillerimizin, yetkili şura üyelerimizin, MKYK üyelerimizin alandan topladığı tüm bilgiler, bize gelen bütün talepler, bizim önümüzde konulan bütün tartışma bahisleri kapsamlı bir formda kıymetlendirilerek önümüzdeki günlerde neler yapacağımıza dair ve hangi etkileşimler içinde neleri dikkate alarak siyasetimizi hayata geçireceğimize dair bir beyin fırtınası da bugün prestijiyle gerçekleşecek.” diye konuşu.
Toplantı kapsamında yarın da “tarım ve güçle ilgili” oturumun yapılacağını belirten Çelik, daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında kapsamlı bir istişare ve kıymetlendirme gerçekleştirileceğini söyledi.
Çelik, kampın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapanış hitabıyla sona ereceğini bildirdi.
Bu kampın, salgın devrinde orta verilen geleneğin yine hayata geçirilmesi bakımından kıymetli olduğunu söz eden Çelik, “Aynı vakitte bu kamp, şu anda Türkiye’de ve Türkiye ile alakalı olarak dış dünyada konuşulan bütün iç ve dış siyaset başlıklarının bu iki gün içinde bütün boyutlarıyla masaya yatırılıp tartışıldığı bir sonuç doğuracak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan genelgeye nazaran her yıl 5 Haziran tarihinin bulunduğu haftanın, “Türkiye Etraf Haftası” olarak kutlanacağını lisana getiren Çelik, bu nedenle kampın da etraf farkındalığı, etraf şuuru kapsamında oluşturulduğunu belirtti.
“Tamamen spekülasyona dayanan bir yaklaşım”
İç ve dış siyaset sıkıntılarının yanında son vakitlerde muhalefetin ortaya koyduğu birtakım kara propagandaların, palavraların ve bunlarla çabanın de stratejilerini tartıştıklarını aktaran Çelik, şöyle konuştu:
“Şunu bir sefer söylemek isterim, bunu son derece sakıncalı ve yanlış buluyorum. İkide bir, daha olmayan seçimin seçim güvenliğiyle ilgili olarak bir kara propaganda bilhassa CHP tarafından yürütülüyor. Bu, hiçbir formda belirli bir temele dayanmayan, belirli bir mesnedi olmayan, büsbütün spekülasyona dayanan bir yaklaşım. Gerisine önüne koydukları hiçbir şey yok. Şunu söylüyorlar, ‘Seçim sonuçlarını kabullenmeyecekler. Seçim sonuçlarıyla oynayacaklar.’ Daha evvel de bunları söylediler. Sonuç prestijiyle bütün seçimler, bütün itirazlar bittikten sonra sonuç ne çıkarsa ona hürmet duyarız dedik. Bu bahiste yüksek bir öz inanca, yüksek bir demokratik bilince sahibiz dedik. Gerçekten İstanbul ve Ankara’daki mahallî seçimlerle ilgili olarak itirazlar yapıldı, sonuç ortaya çıktı. Biz de sürece, sonuca hürmet duyarız dedik ve sonuçta kazananları tebrik ettik zira nihayetinde milletimizin iradesi o halde tecelli etti diye. Münasebetiyle AK Parti’nin, bu mevzuda suçlanacak zerre kadar geçmişinde ya da bugününde bir leke yoktur lakin bu suçlamaları yapanların geçmişinde açık oy saklı tasniften öbür birtakım yaklaşımlara kadar bu tip lekeler mevcuttur.”
Çelik, vatandaşların her birinin her seçimde sandıklara sahip çıkmasından da büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ömer Çelik, “En büyük seçim güvenliği garantisi, terörle gayrettir. Terör, bir ülkenin seçim güvenliğini tehdit eden en büyük beladır. Terörle çabaya dayanak vermeyenlerin, terör konusunda sesi çıkmayanların, hata örgütleriyle gayrete takviye vermeyenlerin çıkıp da bize seçim güvenliğiyle ilgili söyleyeceği bir ders yoktur. Ya gereksiz bir spekülasyon ortaya çıkarıyorlar ya da kaybedecekleri seçime şimdiden mazeret uydurmaya çalışıyorlar.” dedi.
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu da sorduklarını lisana getiren Çelik, şunları kaydetti:
“Sayın Devlet Bahçeli de söyledi, biz de tekraren tabir ettik. Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu husus kesin bir mevzudur. Asıl merak edilen bahis, onların masasında ne döndüğüdür, ne tartışıldığıdır. Kamuoyunun gündemini bu tip spekülasyonlarla hiçbir formda meşgul etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Onların yapması gereken, kamuoyunun önüne çıkıp adaylarını söz etmeleridir.”