Almanya’da ikamet eden Almanları, İzmir’de kurdukları davet merkezi üzerinden telefonla arayıp kendilerini kamu vazifelisi olarak tanıtarak dolandırdıkları savıyla haklarında dava açılan 5’i tutuklu 67 sanığa, 400 yıl 6 ay ila 6 ay 7 gün ortasında değişen mahpus cezaları verildi.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Birtakım tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve mağdurlar da duruşmada yer aldı.
Sanık avukatları, belgede eksiklikler olduğunu belirterek kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu.
Talebin reddedilmesinin akabinde sanık ve avukatları, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
ELEBAŞINA 400 YIL HAPİS
Yargılama sonunda mahkeme heyeti, kabahat örgütü elebaşı olduğu öne sürülen tutuklu sanıklardan Amar Sun’u, “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “suç örgütüne üye olmak”, “nitelikli dolandırıcılık”, “Suçtan kaynaklanan malvarlığı bedellerini aklama” üzere kabahatlerden 400 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırdı. Amar Sun’a, 189 milyon 536 bin 940 lira da isimli para cezası verildi.
Örgüt yöneticisi olduğu savıyla tutuklu yargılanan Halit Demir, 199 yıl 3 ay mahpus ile 78 milyon 256 bin 530 lira isimli para cezasına çarptırıldı.
Tutuklu sanıklardan Fariz Demir’e, 103 yıl 3 ay 14 gün mahpus ve 43 milyon 193 bin 400 lira isimli para cezası, Halil Çalka’ya 89 yıl 5 ay 22 gün mahpus ve 22 milyon 750 bin 770 lira isimli para cezası, Oğuz Ersoy’a da 28 yıl 4 ay mahpus ve 8 milyon 490 bin isimli para cezası verildi.
Tutuksuz sanıklardan Serdar Mert’e ise 51 yıl 8 ay mahpus cezası ile 8 milyon 490 bin isimli para cezası verilmesine hükmedildi.
Diğer sanıklar da 26 yıl 8 ay ila 6 ay 7 gün ortasında değişen mahpus cezaları ile çeşitli para cezaları aldı.
Sanıklara verilen idari para cezasının toplamı 478 milyon 393 bin 396 lirayı buldu. Sanıkların mağdurlardan elde ettikleri öne sürülen 60 milyon euro bedelindeki mal varlıklarına da el kondu.
İDDİANAME
Farklı tarihlerde gözaltına alınan şüpheliler hakkında hazırlanan 181 sayfalık iddianamede, 25 Alman vatandaşı, mağdur sıfatıyla yer alırken, 24 farklı harekete veriliyor.
Sanıkların “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “suç örgütüne üye olmak”, “nitelikli dolandırıcılık”, “Suçtan kaynaklanan malvarlığı kıymetlerini aklama” üzere kabahatlerden cezalandırılmaları istenen iddianamede, şüpheliler için şu tabirlere yer veriliyor:
“Şüphelilerin Almanya’da yaşayan yaşlı Almanların sabit sınırlarını arayarak kendilerini polis, savcı, devlet vazifelisi ve banka vazifelisi olarak tanıttıkları, inançlarını kazanarak bundan zalimce yararlandıkları, soygun, akın masalları ile onları dehşete sevk ettikleri, mağdurların tenkit yapabilme ve muhakeme yeteneklerini kaybeden yaşlı beşerler oldukları, şüphelilerin mağdurlara duygusal manada baskı uyguladıkları ve mağdurları büyük ölçüde ziyana uğrattıkları, kimilerinin tüm birikimlerini aldıkları anlaşılmıştır.”
Şüphelilerin ayrıyeten hata ögesi para, ziynet eşyası ve öbür değerleri üyeleri aracılığıyla ülkeye getirdiği, bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek emeliyle şirketler kurdukları, oteller alarak işlettikleri, taşınır taşınmaz değerler elde ettikleri de iddianamede yer alıyor.
İzmir’de davet merkezleri kurarak Alman vatandaşlarını dolandırdıkları, elde ettikleri kabahat gelirlerini kuryeler vasıtasıyla Türkiye’ye getirip aklamaya çalıştıkları öne sürülen cürüm örgütü üyelerine yönelik 2020’nin Aralık ayında operasyon düzenlenmişti. Alman makamlardan gönderilen evraklarla soruşturma genişletilmişti.