Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Trendyol’un Türk teknoloji şirketlerinin potansiyelini dünyaya gösterdiğini belirterek, “İşte marka olmak budur, katma bedel yaratmak budur. Sırf kendi muvaffakiyetleri için değil, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin, özellikle Türk teknoloji şirketlerinin potansiyelini gösterdiği için onları tebrik ediyorum.” dedi.
Almanya’daki temasları kapsamında Varank, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Lideri Abdullah Eren, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Lider Yardımcısı Selçuk Öztürk, Ankara Ticaret Odası Lideri Gürsel Baran, Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası Lideri Markus C. Slevogt ve Trendyol Kümesi Lideri Çağlayan Çetin ile Trendyol’un birinci yurt dışı ofisinin resmi açılışını Berlin’de yaptı.
Varank, şirketin yurt dışı operasyonlarını Berlin’den başlatması vesilesiyle düzenlenen resepsiyona da Berlin Eyaleti İçişleri, Dijitalleşme ve Spor Senatörü İris Sprange ile katıldı.
Resepsiyonda konuşan Varank, Türkiye ile Almanya’nın son derece dinamik, dengeli ve emsalsiz ekonomik bağların iki tarafı olduğunu, Almanya’da yaşayan 3,5 milyondan fazla Türkiye kökenli vatandaşın adeta ülkenin bir modülü haline geldiğini söyledi.
Varank, “Ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yıl 41 milyar doları buldu. Maksadımız 50 milyar doları aşmak. Bunun yolu da ticaret ve yatırım ortamını uygunlaştırmak, açık diyaloğu daima hale getirmekten geçiyor. Bu doğrultuda, bizler hükümet olarak her fırsatı kıymetlendiriyoruz.” dedi.
“Türkiye, yatırımcısına asla kaybettirmeyen inançlı bir liman olarak öne çıktı”
Milletlerarası ticaretin gibisi görülmemiş bir buhran yaşadığını söz eden Varank, devletlerin ve şirketlerin önünü görememekle birlikte daha muhafazacı siyasetlere yöneldiğini, üretim ve tedarik zincirlerinde yeni arayışlara girdiğini anlattı.
Varank, devamla şunları kaydetti:
“Bu kuvvetli devirde Türkiye, üretim ve ihracatını bir an bile aksatmayarak bu arayışın en gerçek alternatifi olduğunu kanıtlamış oldu. Stratejik pozisyonu, genç nüfusu, üretim ve AR-GE kabiliyetiyle Türkiye, yatırımcısına asla kaybettirmeyen inançlı bir liman olarak öne çıktı. Pandemi, güç fiyatları, ham husus fiyatları ve kurdaki oynaklığa karşın geçtiğimiz yıl aldığımız 14 milyar dolarlık direkt yatırımla salgın öncesinin dahi üzerine çıktık. Bugün Türkiye’de faaliyet yürüten küresel şirketler yatırımlarını arttırıyor, AR-GE, tasarım, üretim ve lojistik merkezlerini ülkemize taşıyorlar. Savunma sanayi, sıhhat ve turizmdeki başarılarımızın yanı sıra teknoloji tabanlı girişimcilikte geldiğimiz nokta artık tüm dünyanın malumu.”
Varank, Bakanlık olarak şirketlerin AR-GE, tasarım, yatırım, üretim, ihracat ve markalaşma faaliyetlerini, rekabetçiliklerini desteklediklerini söz ederek, “Teknoparklarımızla, AR-GE ve tasarım merkezlerimizle, TÜBİTAK, KOSGEB ve kalkınma ajanslarımızla girişimcilerimize yol arkadaşlığı yapıyoruz. Tüm bu uğraşların sonucunu de ziyadesiyle alıyoruz. 2 yıl öncesine kadar 1 milyar dolar değerlemeyi geçen tek bir Türk teşebbüsü yokken artık 6 unicorn, bizim deyişimizle 6 Turcorn’umuz var. Avrupa sokaklarında gördüğümüz mor renkli moto kuryelerin, Amerika’da rekor kıran taşınabilir oyunların akabinde bugün Berlin sokaklarındaki billboardlarda bir Türk markası olarak Trendyol’u görmek inanın bizler için çok büyük bir gurur kaynağı.” biçiminde konuştu.
Trendyol’un geçen yıl 10 milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşarak Türkiye’nin hem birinci decacorn’u hem de en bedelli şirketlerinden biri olmayı başardığını aktaran Varank, şirketin, Türk eserlerinin 100’den fazla ülkeye ulaşmasını sağladığını kaydetti.
Trendyol’un Türk teknoloji şirketlerinin potansiyelini dünyaya gösterdiğini belirten Varank, şöyle devam etti:
“İşte marka olmak budur, katma kıymet yaratmak budur. Sırf kendi muvaffakiyetleri için değil, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin, özellikle Türk teknoloji şirketlerinin potansiyelini gösterdiği için onları tebrik ediyorum. Bu noktada yöneticiler olarak bize düşen misyon, atacağımız adımlarda Türk markalarının, Türk eserlerinin dünya çapında bilinirliğini, pazar hissesini ve ihracatını arttırmaktır. Bu çerçevede Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Trendyol ve başka tüm teşebbüslerimizin destekçisi olmaya devam edeceğimizin altını çiziyorum.”
“Hakkari’nin tespihini de Avrupa’ya satacağız diye kelam vermiştim”
Trendyol Kümesi Lideri Çağlayan Çetin de Trendyol’un Türkiye’nin birinci decacorn’u olarak ülkeyi küresel teknoloji ligine çıkardığını, bugün prestijiyle tamamı Türk olan 40 bin çalışanı ve üst idaresiyle gücünü Türkiye’den alarak yoluna devam ettiğini söyledi.
Bakan Varank’ın geçen yaz Trendyol’un decacorn olması hasebiyle şirketin Gebze’deki lojistik merkezini ziyaret ettiğini anımsatan Çetin, “Sizinle Hakkari’de tespih satan bir satıcımızdan konuşmuştuk. Hakkari’nin tespihini de Avrupa’ya satacağız diye size kelam vermiştim. İşte bugün o kelamı tutuyoruz.” dedi.
Çetin, Türkiye ve Almanya ortasında yeni bir kapı açtıklarını belirterek, Trendyol uygulamasının Almanya’da bugüne kadar 1 milyon defa indirildiğini, kendilerini asıl heyecanlandıranın ise esnaf ve KOBİ’lerin dünyaya açılmasına aracılık etmeleri olduğunu söyledi.